Tasavvuf Nedir , Tasavvuf yolu

  Tasavvuf

Tasavvuf Nedir , Tasavvuf yolu

Tasavvuf nedir,tasavvuf’ta mürşidi kamil?

Tarikatların en kâmili, Nakşibendi Tarikatı’dır.Nakşibendi Tarikatı, silsile yoluyla Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemden Ebû Bekir Sıddık radıyallahu anhuya gelmiştir.

Selmân-ı Fârisî radıyallahu anhu ile devam ederek, birçok zat vasitasıyla Şâh-ı Nakşibend kuddise sırruhûya ve yine birçok Mürşid-i Kamil vasıtasıyla Seydâ Hazretelerine kadar intikal etmiştir.
Tarikat-ı Aliyye iki temel üzerine kurulmuştur:
Birincisi: Şerî’at‘dır. Yâni, Allah-u Zülcelal tarafından Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi veselleme
bildirilen zahiri ve batınî emir ve nehiyleri yerine getirmektir.
İkincisi: Muhabbet, ihlâs ve teslimiyyettir.
Muhabbet: Müridin, Mürşidini annesinden, babasından, evlâdından, ailesinden hattå kendi nefsinden daha fazla sevmesidir.

İhlâs: Mürîd mürşidini, kendisini hidâyete ulaştıracak bir rehber ve vesile olarak kabul etmelidir.
Dünya kutublar, gavslar ve velîlerle dolu olsa dahi,kendisi için hidâyet kapısının buradan başka bir yer
olmadığına ve hidayetinin ancak burada mümkün olduğuna inanmalıdır. “Benim mûrşidim, zamânımızın
en büyük velîsidir.” diye itikâd etmek, şart değildir.Yine de şâyet bu itikâd varsa daha iyidir.


Teslimiyet: Mürşidinin bütün emirlerini harfiyyen tatbik etmeye çalışmalıdır. Hiç bir sûrette (kalb
veya dil ile) mürşidine karşı itirazda bulunmamalıdır.Kurtuluş ve saadete kavuşmanın, mürşidinin emrine
tabi olmakla olduğuna; helâkının ise mürşidinin emrine aykırı hareket etmekte olduğuna inanmalıdır.


Tasavvuf’da Mürşid-i Kâmile Bi’atin Gerekliliği


Geçmişte olduğu gibi günümüzde de bir mürşid-i kâmile intisab etmek, Hz. Peygamber sallallahu
aleyhi veselleme ve onun Ashab’ına bi’at (intisab)etmek gibidir.


Nasıl, Ashab-ı Kiram, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi veselleme namaz kılmak, oruç tutmak,zekât vermek ve İslâm’ın diğer hükümlerini yerinegetirmek hususunda bi’at etmişlerse bir insanın da mürşid-i kâmile intisab edip zikrettiğimiz hükümleri yerine getirme çabasında olması, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi veselleme en büyük mutabaattır.
Mürşid-i kâmiller, Allah-u Zülcelal’in yeryüzündeki halis kullarıdır. Onların vasıtası ile Allah-u Zülcelal,gerçek müridleri hidayete erdirip irşad eder.

Mürşid-i kâmiller dinin rehberleridir. Bunun için onlara mutabaat gereklidir. Nitekim Ebu Derda ra dıyallahu anhudan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem
şöyle buyurmuştur: “Muhakkak ki alimler, peygamberlerin varisleridir. Onlar, dinar ve dirhemlere
varis olmamışlardır. Ancak ilme varis olmuşlardır
.”(Ebu Davud: 3641, Tirmizi: 2681)
Burada alimlerden maksat, ilmi ile amil olan alimler ve müşidi kâmiller ile hak yoluna çekip götüren
mümtaz kimselerdir.

Kaynak:Seyda Muhammed Konyevi (K.s)

Yayınlanma Tarihi: 10 Ocak 2023 / Son Güncelleme Tarihi 14 Ocak 2023

Yazar hakkında

Yorum Yap