İman
Allah-u Zülcelal’in dinini kalbi ile tasdik etmek,
yani Hz. Peygamber Sallallahu aleyhi ve sellem’in getirdiği kesin olarak bilinen hükümlerin gerçek ve doğru olduğuna gönülden inanmak demektir.
Buna göre, imanın gerçeği ve özü kalbin tasdiğidir.
Ebu Hureyre radıyallahu anh’ndan rivayet edildiğine göre,Hz. Peygamber Sallallahu aleyhi ve sellem’e imanın ne olduğu sorulunca şu şekilde cevap vermiştir.
“İman;Allah’tan başka ilah olmadığına,Hz.Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in O’nun kulu ve Resulü olduğuna,Allah’ın meleklerine,kitaplarına,peygamberlerine,ahiret gününe,kaza ve kadere,hayır ve şer her şeyin Allah’ın takdiri ve yaratmasıyla olduğuna inanmaktır.”(Buhari,Müslim,Ebu Davud)
Hadis-i şerifte de geçtiği üzere iman;Allah-u Zülcelal’in,Cebrail aleyhisselam aracılığı ile, Hz.Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e göndermiş olduğu semavi hükümlere kesin olarak inanıp kalben tasdik ve dil ile ikrar etmektir.
Buda iki şekilde olur:
İcmali İman :
:İman edilecek şeylere kısaca ve bir bütün olarak iman etmektir.Buna göre bir kimse, manasını bilerek ve inanarak Kelime-i Tevhidi söylese icmali olarak iman etmiş olur.
Tafsili iman: İman edilecek şeylerin her birine açık ve geniş bir surette,ayrıntılı bilgi ve idrak ile iman etmektir.Başka bir ifadeyle,altı iman esasını;namaz,oruç,hac,zekat gibi farz kılınan ibadetleri;içki içmek,kumar oynamak,adam öldürmek,zina yapmak gibi haram kılınan şeyleri öğrenmek,tasdik etmek,helali helal,haramı da haram bilmektir.
Ehl-i sünnet itikadına göre,kalbin bilmesi ve tasdik etmesi iman için yeterlidir.
Kaynak:İbadetlerin edeb ve sırları
Yayınlanma Tarihi: 15 Temmuz 2021 / Son Güncelleme Tarihi 15 Temmuz 2021